- Theodosius Hanedanı (379-457).
- Leo Hanedanı (457-518).
- Justinus Hanedanı (518-602).
- Herakleios Hanedanı (610-711).
- İsaurya Hanedanı (717-802).
- Frigya (Phrygia) Hanedanı (820-867).
- Makedon Hanedanı (867-1056).
- Dükas Hanedanı (1056-1081).
- Komnenos Hanedanı (1081-1185).
- Angelos Hanedanı (1185-1204).
- Laskaris Hanedanı (1204-1261).
- Palaiolouos (Paleologlar) Hanedanı (1261-1453).
Bizans İmparatorluğu olarak bilinen Doğu Roma İmparatorluğu, Roma İmparatorluğu’nun Doğu kısmı olarak M.S. 395‘de kurulan ve İstanbul’un 1453’te Fatih Sultan Mehmet tarafından fethedilmesinin ardından tarihe karışan imparatorluktur.
4. yüzyıldan itibaren Barbar akınlarına karşı koyan Roma İmparatorluğu, I. Theodosius barbar akınlarına karşı koyarak Vizigotları Balkanlar’da durdurarak onların Tuna Irmağı’nın güneyine doğru ilerlemesini engelledi. Fakat I. Theodosius’un 395’te ölümünden sonra Roma İmparatorluğu Doğu ve Batı olmak üzere ikiye bölündü. İmparatorun ölümünden sonra Batı Roma İmparatorluğuna Vizigotlar tarafından yapılan akınlar sonucunda Roma ele geçirildi. Barbar kavimlerden Vandallar ise İmparatorluğun Kuzey Afrika, İspanya ve İtalya topraklarını istila ettiler. Yapılan akınların ve darbelerin ardı arkası kesilmedi ve 5. yüzyılın sonlarına doğru Germen kavimleri tarafından Batı Roma İmparatorluğuna son verildi. Fakat devletin Batı kanadının aksine Doğu kısmı olan Bizans İmparatorluğu ise Balkanlarda Slavları, doğu da Sasanileri yenilgiye uğrattı.
Bizans İmparatoru I. Jüstinyen 527 yılında iktidara geldikten sonra Kuzey Afrika, İtalya ve Doğu İspanya’yı yeniden ele geçirdi. Sasani kralıyla anlaşma yaparak doğu sınırlarını da kontrol altına almasına rağmen şehir içindeki dinsel ve siyasal çatışmalar devletin gücünü zayıflatmaktaydı. Ülkedeki bu çatışmalar en sonunda 532’de bir halk ayaklanmasına dönüştü. Nika Ayaklanması olarak bilinen bu isyan, komutan Belisarius tarafından başkentteki Hipodrom’da (Sultanahmet Meydanı) bastırıldı ve yaklaşık 30 bin isyancının öldürülmesiyle sona erdi. İmparator Jüstinyen, bugün ki Avrupa Hukuku’nun gelişmesine temel oluşturan Roma hukuku derlemesi (Corpus luris Civilis) oldu.
Kendi içindeki siyasi ve dini çatışmaları çözmeye çalışırken, 7. ve 8. yüzyıllar arasında Doğuda Müslüman ve Pers ordularının saldırısına uğrayan Bizans, Batıda ise Slavların saldırılarına karşı koymaya çalıştı. 610 tarihinde Bizans tahtına geçen Herakleios, Perslerin saldırısını durdurdu ve şehrin savunma kısımlarını güçlendirdi. Batı sınırında Tuna’yı geçen Avarlar’ı yenilgiye uğratan yeni imparator, Arap ordularının 632’de Suriye ve Filistin’i ele geçirmesine engel olamadı. İskenderiye’yi ele geçirdikten sonra 642 yılında Mısır’ı tamamen ele geçiren Araplar 674-678 yılları arasında birçok kez İstanbul’u kuşattılar fakat bir sonuç alamadılar. Herakleios Hanedanlığının ardından 8. yüzyılın başlarında imparatorluk tahtına İsauria Hanedanından III. Leo geçti. Tahta geçer geçmez yeni Arap saldırılarını ve Bulgarları geri püskürttü. Daha sonra tahta çıkan V. Konstantin yaptığı seferlerle Balkanlar’da Bulgarların hakimiyetini kırdı. Bu yıllarda Bizans İmparatorluğunda egemen olan Yunan dilinin Latincenin yerini alması ve dinsel uyuşmazlıklar imparatorluğun Doğu ve Batı kanadını daha da birbirinden uzaklaştırdı.
İMPARATORLUĞUN GÜÇLENME DEVRİ(867-1081)
Bizans Devleti, 867 ve 1056 yılları arasında iktidarda bulunan Makedonya Hanedanı döneminde altın çağını yaşadı. Hanedanın kurucusu olan I. Basileios (867-886), daha önce kaybedilen Anadolu’daki toprakları tekrar ele geçirdi. Ardından tahta geçen VI. Leo (886-912) döneminde, imparatorluğun hukuk sistemi yeniden düzenlendi. 963 yılında tahta geçen II. Nikeforos Fokas, Girit ve Kıbrıs’ı yeniden imparatorluğa kattı. Doğuda Suriye başta olmak üzere Balkan topraklarında da yeni yerleri hakimiyetine aldı. 976 yılında II. Basileios 1001 yılında Araplarla yaptığı antlaşmayla Kuzey Suriye’yi egemenliği altına aldı. Anadolu’ya seferlerde bulunan Basileios, Bulgar topraklarını da kontrol altına aldı. II. Basileios’un tahttan indirilmesinden sonra İtalya ve Balkanlar’da ayaklanmalar çıktı. Doğuda Büyük Selçukluların Anadolu’ya yaptığı akınlar Bizans’ı çok zorladı. Ardından İmparator Romen Diyojen’in 1071’de Malazgirt Savaşı’nda Büyük Selçuklu Sultanı Alparslan’a yenilmesiyle devlet tekrar gerilemeye başladı. Konstantinopolis’teki büyük patrik ile papa arasında ortaya çıkan görüş ayrılıkları sonucunda 1054’te Roma Katolik Kilisesi ile Doğu Ortodoks Kilisesi birbirinden ayrıldı.
GERİLEME VE ÇÖKÜŞ DEVRİ
1204 yılındaki Haçlı Seferlerinden sonra Flandre Kont’u Baudouin’in yönetimine geçen Bizans Latin Krallığına dönüştü. Haçlıların el koymadığı Bizans topraklarında ise küçük Bizans devletleri kuruldu. Hatta bu devletlerden en büyüğü olan İznik İmparatorluğu, İstanbul’un Latinlerin kontrolüne geçmesinden sonra Roma imparatoru sıfatıyla 1208 yılında I. Teodor Laskaris’e taç giydirmiştir. Laskaris’den sonra İznik tahtına geçen İmparatorlar devletin sınırlarını Avrupa’ya kadar genişleterek devleti daha da bayındır hale getirmişlerdir. İznik İmparatorlarından olan IV. Yannis Laskaris daha küçük yaşta olduğu için General Mikhail Palaiologos imparator (VIII. Mikhail) olduktan sonra İmparatorluk ordusunu alarak Konstantinopolis’e girerek Latin hakimiyetine son vermiştir.
VIII. Mikhail’in Bizans devletini yeniden canlandırmasının ardından, Avrupalı devletlerin hazırladığı ve Fransa Kralı VIII. Louis’in oğlu Anjou Dükü Charles’in komuta ettiği Haçlı ordusunu Arnavutluk’ta yenilgiye uğrattı. Bu dönemden sonra Bizans, Anadolu beyliklerinin saldırılarıyla karşı karşıya kaldı. Bizans devleti, II. Andronikos ve onun torunu II. Andronikos döneminde Anadolu’da Osmanlı Beyliğiyle ve Balkanlar’da da Sırplarla mücadele etmek zorunda kaldı. 1299 yılında bir beylik olarak kurulan Osmanlı Devleti, İznik ve İzmit’i ele geçirdi. Osmanlılar İznik’in ardından Bursa’yı ele geçirerek burayı devletin merkezi yaptılar.
Bizans, Sırpların ve Osmanlıların arasında sıkışıp kaldı. Taht kavgaları yüzünden devlet iyice zayıflayınca Sırp Kralı Stefan Dusan, Sırp ve Bizans kralı olarak taç giydi. Daha sonra VI. Yannis Kantakuzenos adıyla Bizans tahtına çıkarken Osmanlılardan destek görmüştür. Bu dönemden sonra Osmanlı Devleti fetihlerini sürdürerek I. Murad döneminde 1362 yılında Edirne’yi ele geçirerek devletin merkezi yaptı. Böylece dört bir yandan Osmanlı tarafından sarılan Bizans, yıkılmaya mahkum
Köşeye sıkışan Bizans, 1391 yılında ilk kez Osmanlı devleti tarafından kuşatıldı ve yedi ay süren kuşatmanın ardından, İmparator daha ağır vergiler ve İstanbul’da bir Türk mahallesi kurulması karşılığında antlaşmaya razı olmuştur. Bu olayın ardından iyice tedirgin olan Bizans İmparatoru II. Manuel, Türklere karşı Macar kralından yardım istemiş ve Yıldırım Bayezid 1396 yılında Niğbolu’da Haçlıları büyük bir yenilgiye uğratmıştır. Fakat Osmanlı Devleti’nin bu yükselişi, 1402 yılında Ankara Savaşı’nda Timur’a yenilmesiyle duraksamış ve fetret devri yaşanmıştır. Osmanlının bu durumundan faydalanan Bizans, bu süreçte Mora’yı tekrar egemenliği altına alarak Osmanlı’ya vergi ödemeyi kesti. 1421 yılında Osmanlı tahtına çıkan II. Murad Konstantinopolis’i tekrar kuşatmış ve Bizans yeniden Osmanlı devletine biat etmek zorunda kalmıştır.
Bizans’ın bu kötü durumundan endişelenen Hıristiyan Avrupa devletleri, Türklerin Bizans’ı yenerek Avrupa’ya ilerlemesini engellemek için bir haçlı ordusu kurdularsa da, kurulan bu Haçlı ordusu, Varna Savaşı’nda Osmanlı kuvvetleri tarafından bozguna uğratıldı. 1444’te yapılan bu başarısız haçlı seferinden dört yıl sonra tahta XI. Konsantin çıktı.
Konstantinopolis’i birçok kere kuşatan Osmanlı orduları bu sefer ise şehri, düzenli ve toplarla desteklenmiş 300.000 askerle Osmanlı Padişahı II. Mehmed tarafından kuşattılar (2 Nisan 1453). Bizanslılar son derece iyi surlara ve savunma hatlarına (İstanbul surları ve Haliç’e çekilen dövme zincir) sahip olmasına rağmen, Osmanlı güçlerine ancak 53 gün dayanabildiler. Sayıca az olmalarına rağmen sonuna kadar şehri savunan Bizans kuvvetleri, Osmanlı kuvvetlerinin 29 Mayıs 1453 Salı günü şehre girmelerine engel olamadılar. İmparator Konstantin, şehri savunurken öldürüldü. İstanbul’u fetheden ve çağ açıp çağ kapatan Hükümdar II. Mehmed, Fatih Sultan Mehmet olarak dünya tarihine geçti. Böylece bin yılı aşkın süredir devam eden Doğu Roma İmparatorluğu, tarihin tozlu sayfalarına gömülmüş oldu.
BİZANS ORDUSU
Bizans İmparatorları savunmayla ilgili öncelikli sorunları çözmek için, tehdit edilen herhangi bir sınır bölgesine ya da ayaklanma baş gösteren herhangi bir eyalete, her an harekete hazır ve buralarda İmparatorluğun egemenliği sağlayacak şartlarda hızlı ve sürekli bir orduyu beslemeye çalışmıştır. Ancak vergi gelirleri, pahalı araçlarla donatılmış ve zırhlı süvarilerden oluşacak büyük birliği beselemelerine yeterli değildi. Misal olarak Justinianus Batı Akdeniz’de yitirilen toprakları geri almak istediğinde ordudaki askerlerin ücretlerini ele geçirdikleri yerlerdeki yağmadan ve savaş ganimetlerinden ödemeyi kararlaştırdı. Bizans komutanı olan Belisarius’un komutasındaki 5.000 kişilik ordusu, İtalya’da sefere çıktığı yıllarda (535-549), yerel halka o kadar acı yaşatmış ve o denli zarar vermişlerdi ki; yerli halk barbar istilasında bile bu denli büyük zarar görmemişti. İmparator ve Konstantinopolis halkı, saldırılara açık kalmaktansa surların ardına saklanarak, devletin yaşamsal önem taşıyan bölgelerini, teknik bakımdan İran ordusu biçiminde donatmış, fakat kendilerine verilen topraklarla değil de vergilerle ve ganimetlerle beslenen küçük, hareketli ve sürekli bir orduyla savunurken, İmparatorluğun çorak ve kıyılara uzak bölgelerinin, gerekirse elden çıkmasına göz yummuşlardır.
ROMA İMPARATORLUĞUNUN MS 395 YILINDA BÖLÜNMESİ İLE DOĞU PARÇASINA BİZANS DENİLMEKTEDİR.ASLINDA DOĞU ROMADIR.
BİZANS ORDUSU,GEÇ ROMA DÖNEMİ ORDU YAPILANMASININ DEVAMI NİTELİĞİNDEDİR.
BİZANS ORDUSUNDAKİ BİRLİKLERİN İSMİ VE PERSONEL SAYILARI:
- isim per.sayısı alt ünite sayısı komutan
- thema 9600 4 tourmoi strategos
- tourma 2400 6 droungoi tourmarches
- droungos 400 2 banda droungarios
- bandon 200 2 kentarchiai count(kont)
- kentarchia 100 10 kontoubernia kentarches
- kontoubernion 10 1 vanguard dekarchos
- vanguard 5 -- pentarches
- rear guard 4 -- tetrarches
- YILLARA GÖRE ORDUDAKİ ASKER SAYISI:
YILLAR ORDU ELEMAN SAYISI
--------- ---------------------------------
300 (MİLADDAN SONRA) 311 BİN
457 303BİN
518 271BİN
540 341BİN
565 150BİN
641 109BİN
773 80BİN
809 90BİN
840 120BİN
959 144BİN
963 150BİN
1025 250BİN
1053 200BİN
1092 70BİN
1118 20BİN
1143 30BİN
1180 40BİN
1282 10BİN
1321 3BİN
1453 1.500
OSMANLI-BİZANS SAVAŞLARI
Sazlıdere Savaşı:
Sazlıdere Savaşı Osmanlı Devleti ile Bizans-Bulgar savaşıdır.Osmanlı Devleti başında 1. Murat ile yapılan savaşı Osmanlı Devleti kazanmıştır.Savaş sonucunda Osmanlı Devletinin yeni başkenti Edirne olmuştur.
Koyunhisar (Bafeon) Savaşı:
Osmanlı Devleti ile Bizans arasında yapılmış olan ilk savaş sayılır.Savaş 18 Temmuz 1302 ile 27 Temmuz 1302 tarihleri arasında yapılmış olan irili ufaklı Osmanlı-Bizans savaşlarının geneline verilen isimdir.Savaş sırasında Osmanlı Devletinde Osman Gazi Bizans’da ise Andronikos devletlerin başındadır.Koyunhisar Savaşını Osmanlı Devleti kazanmıştır.
Osmanlı Devleti savaşı kazanması ile çevresinde sesini duyurmaya başlamış ve Osmanlıya katılan yeni obalar ile gücüne güç katmıştır.Bu savaş sonucunda Osmanlı Devleti Bizans yönetimindeki Bursa’nın kuzeyi dışında Bursa çevresini fetih etmiştir.
Palekanon (Maltepe) Savaşı:
Osmanlı Devleti ile Bizans arasında yapılan diğer bir savaştır.Osmanlı Devletinin Bizans sınırları içerisindeki İznik ve Kocaeli Yarımadası bölgelerinde fetihleri artırması ile Bizans ile Osmanlı Devleti arasında çıkan bir savaştır.Savaşı Osmanlı Devleti kazanırken Bizans mağlup olmuştur.Maltepe savaşı sonucunda Kocaeli Yarımadasının büyük bir kısmı Osmanlı Devleti topraklarına girmiştir.Maltepe savaşı sonrasında 1331 yılında İznik,1337 yılında da İzmit Osmanlı Devleti egemenliğine girmiştir.
BİZANS-SELÇUKLU SAVAŞLARI
PASİNLER 1048
Türklerin anadoluya girmesi açısından önemlidir Pasinler Muharebesi, Tuğrul Bey'in üvey kardeşi İbrahim Yinal Bey'in yaptığı Anadolu seferi sonunda Bizans İmparatorluğu ile
MALAZGİRT MEYDAN MUHAREBESİ 1071
Malazgirt Meydan Muharebesi, 26 Ağustos 1071 tarihinde, Büyük Selçuklu Hükümdarı Alparslan ile Bizans İmparatoru IV. Romen Diyojen arasında olmuştur.
MİRYOKEFALON 1176
17 Eylül 1176 da Anadolu Selçuklu Devleti ile Bizans İmparatorluğu arasında, Denizli Düzbel mevki civarında gerçekleşmiş, Anadolu Selçuklu Devletinin kazandığı bu savaşla Türklerin Anadolu'daki hakimiyetleri kesinleşmiştir.
PASİNLER 1048
Türklerin anadoluya girmesi açısından önemlidir Pasinler Muharebesi, Tuğrul Bey'in üvey kardeşi İbrahim Yinal Bey'in yaptığı Anadolu seferi sonunda Bizans İmparatorluğu ile
MALAZGİRT MEYDAN MUHAREBESİ 1071
Malazgirt Meydan Muharebesi, 26 Ağustos 1071 tarihinde, Büyük Selçuklu Hükümdarı Alparslan ile Bizans İmparatoru IV. Romen Diyojen arasında olmuştur.
MİRYOKEFALON 1176
17 Eylül 1176 da Anadolu Selçuklu Devleti ile Bizans İmparatorluğu arasında, Denizli Düzbel mevki civarında gerçekleşmiş, Anadolu Selçuklu Devletinin kazandığı bu savaşla Türklerin Anadolu'daki hakimiyetleri kesinleşmiştir.
İstanbul'un Fethi
- 1-Bizans, Avrupa devletlerini ve Anadolu’daki Türk beyliklerini Osmanlı aleyhine kışkırtması.
- 2-İstanbul’un fethi siyasi ve ticari yönden önemli faydalar sağlayacaktı. Bu sayede boğazlar üzerinde tam hâkimiyet sağlanacak ve Karadeniz ticareti denetim altına alınacaktı.
- 3-Hz. Muhammed’in (S.A.V.) hadisi
- 4-Bizans’ın Osmanlı’nın toprak bütünlüğünü engellemesi.
Mehmet hayallerini süsleyen İstanbul’u fethederek, Bizans’a son verme hazırlıklarına, 1452 yılında başladı.
- 1-İstanbul’un fethi için önce planlarını bizzat çizdiği büyük çapta toplar döktürdü.
- 2-Anadolu yakasında bulunan Anadolu Hisarı’nın karşısına Rumeli Hisarı (Boğazkesen) yapıldı. Bu sayede Boğazların kontrol ve emniyeti sağlanmış oldu
- 3-Yaklaşık 400 parçadan oluşan donanma inşa edildi. Osmanlıların hazırlıklarını takip eden Bizans da boş durmuyordu. Surları sağlamlaştırarak Avrupa’dan yardım istedi.
Osmanlı ordusu Edirne’den yola çıkarak kuşatmayı başlattı (6 Nisan 1453). Şehrin en zayıf yeri olan Haliç’e zincirler nedeniyle Osmanlı donanması giremiyordu. II. Mehmet kuşatmanın en önemli kararını burada verdi. Osmanlı donanmasından 70 kadırga bir gecede kızaklar yardımıyla karadan yürütülerek Haliç sularına indirildi. Sabahleyin Türk donanmasını gören Bizanslılar, şaşkınlıkla paniğe kapılarak kara surlarını savunmaktayken bir anda Haliç’teki surları savunmaya yöneldiler. Böylece kara surlarının savunması zayıfladı. 29 Mayıs 1453 günü tüm askerlerin katılımıyla gerçekleştirilen hücumla Osmanlı askerleri şehre girmeyi başardı. İstanbul fethedildi ve Bizans İmparatorluğu yıkıldı.
İstanbul’un Fethinin Sonuçları:
- 1- II. Mehmet “Fatih” (fetheden) unvanını aldı.
- 2-Osmanlı toprak bütünlüğü sağlandı.
- 3- İstanbul Osmanlı Devleti’nin başkenti oldu.
- 4- Marmara ve Karadeniz’den geçen ticaret yolları denetim altına alındı.
- 5- Bizans İmparatorluğu tarihe karıştı.
- 6-Ortaçağ sona erdi Yeniçağ başladı.
Fatih Sultan Mehmet, İstanbul’dan sonra da fetihlerine devam ederek Osmanlı Devleti’ni dünyanın en güçlü devletlerinden biri hâline getirdi. Fatih’ten sonra XVI. yüzyılın ortalarına kadar kronolojik sırayla II. Bayezıt, Yavuz Sultan Selim ve Kanuni Sultan Süleyman padişah oldular. Bu padişahlardan sonra da sınırlar genişlemekle beraber bunların hükümdarlığı zamanında büyük fetihler
gerçekleştirildi
gerçekleştirildi
BİZANS MİMARİSİ
Bizans Mimarisinin en iyi görüldüğü yer başkent İstanbul'dur. Bizans Mimarisi, başlangıçta ilk Şam mimarisinden faydalanmış ve bunları yeni amaçlarına uydurmasını bilmiştir. Esası bir bir toplantı yeri olan bazilikayla,ufak ticari anlaşmazlıkları halleden hakimin yerine İsa mefhumunun alınması ile Hıristiyanlaştırarak bir kilise haline getirmişlerdir. Bazilika şeklindeki kilise, uzun bir yapıdır. Doğu ucunda yarım yuvarlak bir şekilde dışarı taşan bir apsis, batı ucunda ise, narteks adı verilen bir hol bulunur. Narteksin iki yanındaki merdivenlerden yan neflerin üzerinde uzanan ve kadınlara ait olan galerilere çıkılır. Bir bazilikanın üstü çift meyilli ve kiremit kaplı ahşap bir çatı ile örtülü olurdu. Bu basit ve sade kilise tipi: Hıristiyanlığın ilk yüzyıllarında ve Bizans Sanatının özellikle ilk devrinde hayret verici bir derecede tutulmuş ve sayısız denecek kadar çok örnek meydana getirilmiştir
KAYNAKÇA
http://www.tarihiolaylar.com/tarihi-olaylar/bizans-imparatorlugu-dogu-roma-imparatorlugu-770
http://blog.kavrakoglu.com/tag/bizansta-mimari/
https://www.odevci.org/osmanli-devletinin-bizansla-yaptigi-savaslar/
http://tarkanyuzlu.blogcu.com/bizans-ordusu/6167559
http://www.derslerin.com/istanbul-un-fethi-konu-ozeti-sosyal-bilgiler/
http://www.restoraturk.com/index.php/mimarlik/356-bizans-mimarisi
Fotoğraf:tr.wikipedia.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder